Paris, sportif oyunlara hazırlanırken sanatsal etkinliklere ev sahipliği yapıyor
Fransa’nın başkenti Paris 26 Temmuz’da Olimpiyat Oyunları’na ev sahipliği yapacak. Üstelik açılış bu kez bir stadyumda değil, Sen Nehri’nin iki yakasında Pont d’Austerlitz ile Pont d’Iéna arasındaki altı kilometrelik alanda gerçekleştirilecek. Her ülke delegasyonu tekneyle nehrin iki yakasını dolduracak olan halkın arasından geçecek. Böylece açılış etkinliğini bir stadyumdaki sporseverlerden çok daha fazla kişi yerinde izleyebilecek. Ekranları başında izleyeceklerin sayısı ise 2 milyardan fazla. Sportif olimpiyatlar için hazırlıklar hızla devam ederken kültürel olimpiyatlar Paris’te çoktan başladı. Kentin pek çok noktasında açılan sergiler, konuşmalar ve farklı etkinlikler bu büyülü kente gelenleri şimdiden kendine çekiyor.
Kültür Olimpiyatlarının amacı sporu, sanat ve kültürle buluşturarak olimpiyat ruhunun salt sportif yarıştan ibaret olmadığını göstermek. Böylece tüm kente yayılmış dev bir kültürel ortam yaratılmış oluyor.
Olimpiyat ateşi tarihte ilk kez antik Yunan’da yakılmış olsa da bilindiği gibi modern olimpiyatların babası Pierre de Coubertin adlı bir Fransızdır. Coubertin, kas ve zekâyı birleştirmenin, oyunların temel değerlerinden biri olduğuna inanıyordu. Edebiyat, müzik, mimari, heykel ve resim, 1912’den 1948’e kadar tam 36 yıl boyunca olimpiyat oyunlarının bir parçasıydı. Yani olimpiyat oyunlarında sanatçılar da yarışıyordu. Paris’te bugünlerde devam eden kültür olimpiyatları, Coubertin’den kalan mirası sürdürmeyi amaçlıyor.
FRANSA’YA YAYILAN TÜM ETKİNLİKLER…
Sadece Paris’e değil tüm Fransa’ya yayılmış etkinliklerin bazılarından söz edelim:
Mayıs ayının ilk haftasında Notre Dame Katedrali’nin tam karşısındaki meydana kurulan dev çadırda Fransa’nın dört bir köşesinden gelen pastacılar ülkenin zengin yemek kültüründen örnekler sundular. Kurulan geçici tribünlere oturan Parisliler hem enfes kurabiye, kek ve tatlılardan yediler hem de geleni geçeni seyrettiler.
Victor Hugo, Balzac ve Stendhal edebiyat çevrelerinde daha çok vurgulansa da eserleri en çok okunan Fransız yazarı Alexandre Dumas’dır. Mezarı 2002 yılında Pantheon’a taşınan Dumas’nın Paris dışındaki köşkünde kültür Olimpiyatları kapsamında açılan sergisi, yazarı onurlandırmayı amaçlıyordu. Monte Cristo Kontu ve Üç Silahşörler gibi olağanüstü romanları yaratan Dumas’nın evini gezmek büyüleyici bir deneyimdi. Sergide Üç Silahşörler filminde kullanılan kostümler, yazarın evden hiç eksik olmayan konuklarıyla oturduğu yemek odası ve görülmeye değer diğer detaylar vardı.
Palais de la Porte Dorée, 26 Nisan-8 Eylül 2024 tarihleri arasında retrospektif bir sergiyle Olimpiyatların geçmişine ve perde arkasına bakıyor. Sergide 1896’da Atina’da düzenlenen ilk oyunlardan son olimpiyat oyunlarına kadar hazırlanan afişler, meydana gelen olaylar gözler önüne seriliyor. Bu büyüleyici ve kapsamlı kronolojik turda, dünya savaşları nedeniyle yapılmayan veya dış olaylardan etkilenen olimpiyatların her birini keşfedebilirsiniz.
Fransa Ulusal Posta Müzesi- Musée de la Poste, 15 Mayıs’ta atletizme ve maratona odaklanan bir sergi açtı. Sergi, mektup, haber ve telgraf taşıyan postacıların zamanla yarışı ile olimpiyat oyunlarındaki atletlerin yarışını aynı anda düşünmemizi sağlıyor.
Agnès Pelletier tarafından 2018 yılında oluşturulan bir proje haziran ayı içinde herkesi dansa davet edecek. 2024 kültür olimpiyatının bir parçası olarak, 15 Haziran Cumartesi günü saat 18.00’de ve 20.30’da Hotel de Ville’de tüm Parisliler bu dansa katılabilecekler.
Lüks endüstrisine odaklanan ve Fransa’nın en büyük şirketlerinden sayılan LVMH’nin katkısıyla moda ve güzellik de olimpiyat ruhuna katılacak. Gruba bağlı yedi farklı adreste Dior, Guerlain, Louis Vuitton gibi dev moda firmaları kendi markalarıyla kültürel sergilere katılacak.
Versay Şatosu da olimpiyat ruhuna bürünüyor. Kraliyet malikanesi aileleri ve 25 yaş altı genç yetişkinleri sanat olimpiyatlarına katılmaya davet etti. Bu etkinliklerde plastik sanatlar, edebiyat, yazarlık, mimari ve müzik atölyeleri olacak. Tüm bu atölyeler haziran ayı içinde başlayacak.
Louvre Müzesi, Eyfel Kulesi, Pantheon, Monte Kristo Şatosu ve daha onlarca mekân 2024 Kültür olimpiyatlarına ev sahipliği yapacak. Hatta yapmaya başladı bile. Paris’in geneline yayılmış yüzlerce özel galeri, kitabevi ve sanat okulları da olimpiyat ruhuna uygun çalışmalar yürütüyor, sergiler açıyor.
UÇUŞUN HİKÂYESİ…
Kültür olimpiyatları spor oyunlarından sonra da devam edecek. Örneğin Tiyatro Montparnasse’de sergilenecek olan “Vole Eddie Vole” oyunu Kartal Eddie lakaplı kayakçı Michael Edwards’ın olimpiyat oyunlarına doğru yaptığı inanılmaz uçuşun gerçek hikâyesini anlatıyor. Oyun olimpiyat ruhunu Paris semalarında dolaştırmaya devam edecek gibi görünüyor.
Fransızlar olimpiyat fikrini dünyaya armağan etmiş bir ulusun çocukları olarak iddialı bir hazırlık içindeler. Havalimanları şimdiden mavi-kırmızı-beyaz renklere büründü ve olimpiyat afişleri kamu binalarına, metro istasyonlarına asılmaya başlandı.
Fransa Dışişleri Bakanlığı Spor Büyükelçisi Samuel Ducroquet, Paris 2024 kapsamında şehre 16 milyon turist gelmesinin beklendiğini söyledi. 206 ülkeden 10 bin 500 kadar sporcu oyunlarda yarışacak. Bu oyunlarla birlikte yaz olimpiyatları üçüncü kez Paris’te düzenlenmiş olacak. Fransa’nın başkenti daha önce 1900 ve 1924 yaz oyunlarına ev sahipliği yapmıştı.
EYFEL’DEN BİR PARÇA
Paris 2024’te toplamda 5 bin 84 altın, gümüş ve bronz madalya dağıtılacak. Fransız mücevher evi Chaumet’in tasarladığı madalyalarda Paris’in sembolü olan Eyfel Kulesi’nden kopya edilmiş altıgen parçalar olacak. Dünyanın en iyi sporcuları ülkelerine dönerken Eyfel’den bir parça götürmüş olacak. Türkiye Paris Olimpiyatları’nda 13 dalda 55 sporcuyla temsil edilecek. Bireysel dalların yanında voleybol kadın milli takımı da olimpiyatlarda yarışacak.
Olimpiyatlar başladığında savaşlara ara verilirmiş. Umarız Paris 2024 oyunları başladığında Ukrayna ve Gazze’deki savaşlar bitmiş olur.