“Türklerin boykotu bizi en zayıf noktamızdan vurdu”
8 mins read

“Türklerin boykotu bizi en zayıf noktamızdan vurdu”

Emre ERGÜL

İsrail basını, “Her şeyin fiyatı artacak, özellikle inşaatın” diye manşetler atarken; dijital tedarik zinciri nakliye platformu SlickChain’in CEO’su durumu şöyle özetledi: “Türkiye’nin eylemi çok ani oldu. Bizi tedarik zincirimizin en zayıf noktasından vurdu.”

Türkiye’nin 7 Ekim 2023’te başlayan Gazze Savaşı’na tepki olarak önce 54 ayrı emtia ürününe ticaret yasağı getirmesi, ardından da İsrail’le ticareti askıya alması, İsrail’e ciddi darbe indirdi. Özellikle çimento ürünlerine büyük ihtiyaç duyan İsrail’in en büyük beşinci ithalatçısı konumundaki Türkiye’nin boykotu, İsrail medyasında manşetlerden inmiyor.

Boykotun ilk gününde İsrailli bakanların sert tepki ve tehditlerinin süslediği manşetlerde artık “ticaret endişesi” var. Capital Economics, “Türkiye’nin ticareti askıya alma kararı, İsrail’in inşaat ve gıda sektörlerini etkileyebilir” derken, The Times of Israel “İthalatçılar İsrail’e mal getirmek için dolaylı yollar arıyor” başlıklı bir analiz yayınladı.

“Türkiye’nin çarpıcı hamlesi, Kızıldeniz’deki deniz ticaretinin bozulmasının Uzakdoğu’dan mal getirmeyi azalttığı bir dönemde ithalatçı ve ihracatçıları zor durumda bıraktı” diye yazan gazeteye göre, pek çok İsrailli ithalatçı, daha uzun ve daha maliyetli bir taşıma rotası olan Slovenya da dahil olmak üzere üçüncü ülkeler üzerinden mal nakliyesi yaparak Türkiye’nin ticaret yasağını aşmak için dolaylı yollar aramaya başladı. İngiliz basınına göre de Almanya, İngiltere, Çek Cumhuriyeti, Macaristan ve Yunanistan, İsrailli iş insanlarının nakliye fizibiliteleri yaptıkları diğer ülkeler…

The Times of Israel, Türk boykotunun İsrail’de hayat pahalılığına neden olacağını şu yorumla dile getirdi: “Kısa vadede Türkiye’nin boykotu, arzın daralmasıyla İsrail’de kuru ve taze gıda, hammaddeler, elektrikli cihazlar, demir, çelik ve otomobil gibi çeşitli ithal ürünlerin fiyatlarında artışa yol açacak. İsrailli ithalatçılar alternatif kaynaklar ve ikameler bulacaklar, ancak bunlar daha yüksek üretim ve nakliye maliyetleri nedeniyle daha pahalı olacak.

Bu da muhtemelen İsrail’in yüksek hayat pahalılığını daha da artıracak.” İsrail Deniz Ticaret Odası Başkanı Yoram Sebba da Türkiye’nin ticaretinin askıya alınmasının İsrailli ithalatçıları ve işletmeleri Avrupa ve ABD’deki alternatif tedarikçilerle pazarlık yapmaya zorlayacağını söyledi: “Baskı altında olduğunuzda tedarikçilerle müzakere yapmak ve yeni sözleşmeler imzalamak ideal koşullar değildir ve daha yüksek nakliye maliyetleri nedeniyle ürünleri daha pahalı hale getirecektir.”

“İnşaat sektörünün yüzde 40’ı durdu”

İsrail İnşaatçılar Derneği Genel Müdür Yardımcısı Shay Pauzner: “Türkiye, temel inşaat malzemelerinin tek üreticisi değil, ancak coğrafi yakınlık nedeniyle bunlar daha ucuz. Artık İsrailli ithalatçıların inşaat maliyetini daha da pahalı hale getirecek alternatif tedarikçiler araması gerekecek. Savaşın başladığı 7 Ekim’den bu yana inşaat sektörünün yüzde 40’ı durma noktasına geldi, Filistinli işçilerin yokluğu nedeniyle sektör büyük bir işgücü sıkıntısıyla boğuşuyor ve bu durum inşaatta gecikme ve yavaşlamaya neden oluyor.”

“Google aramasıyla olmaz, yeni tedarikçi zahmetli süreçtir”

İsrailli ithalatçılar rahatça tedarikçi değiştirebilir mi? İsrail basınına göre bu “karmaşık ve pahalı bir iş olur.” Çünkü ithalatçılar için en büyük zorluk “kalite, nakliye süresi ve fiyat gereksinimlerine uyacak iyi bir tedarikçi bulmak.” İsrailli iş insanı Elad Barshan “Bu yalnızca hızlı bir Google araması ile olacak iş değil. Yüksek düzeyde düzenlemeye tabi ürünler için, özellikle alüminyum, kuru duvarlar veya çimento gibi standardın gerekliliklerini karşılaması gereken inşaat endüstrisine yönelik ürünler için yeni bir tedarikçiyle süreç başlatmak çok zahmetli, yavaş ve pahalı bir süreç” dedi.

“Ekonomik ilişkiler hep sürmüştü”

Ulusal Güvenlik Araştırmaları Enstitüsü’nden (INSS) kıdemli araştırmacı Gallia Lindenstrauss: “Bu, Türkiye’nin atmış olduğu önemli bir adım ve politika değişikliğidir, çünkü Türkiye şu ana kadar İsrail ile ekonomik ilişkilere dokunmamıştı. Siyasi düzeyde gerilimin yüksek olduğu dönemlerde bile ekonomik ilişkiler neredeyse kesintisiz devam etti. Bu eylem, iş dünyasında belirsizlik yaratıyor.”

“Ülke olarak karar vermek zorundayız”

College of Management İktisat Fakültesi Dekanı Prof. Ilan Alon: “Ülke olarak İsrail’de ne üretmek istediğimizi, neyle ya da ne olmadan yaşayabileceğimizi ve katlanmaya hazır olduğumuz maliyetlerin neler olduğunu düşünmek zorundayız. Savaş uzadıkça ve Gazze’deki sivil kayıpları arttıkça İsrail’in ekonomik, siyasi ve diplomatik olarak tek başına ayakta durması daha da zorlaşır, ancak İsrail tüm bu saldırılara karşı sessiz kalmamalı.”

“Yerel fabrikalara öncelik verilmeli”

İsrail İmalatçılar Birliği Dış Ticaret Başkanı Dafna Kaplansky: “Türkiye’nin boykot eylemi, İsrail’in ithalata bağımlılığını azaltmasının neden gerekli olduğunu gösterdi. İsrail kamuoyu ve İsrailli karar vericileri, İsrail ürünlerini satın alarak ve yerel fabrikalara öncelik vererek İsrail endüstrisine daha fazla güç vermek için gerekli adımları atmaları gerekir.”

“Bazı ithalatçılar hayatta kalma mücadelesi verecek”

Dijital tedarik zinciri nakliye platformu SlickChain’in kurucu ortağı ve CEO’su Elad Barshan, The Times of Israel’e konuştu: “Türkiye’nin eylemi çok ani ve anında etkili oldu, bu da ithalatçıların alternatif aramaya veya tedarikçileri değiştirmeye zamanları olmadığı anlamına geliyoru.

Bu bizi tedarik zincirimizin en zayıf noktasından vurdu, çünkü Türkiye’nin ihracatı oldukça ucuz, geçiş süreleri çok hızlı, sadece birkaç gün sürüyor ve şu anda ihlal edilen bir ticaret anlaşması vardı. Bu seçenek artık masada olmadığından, büyük ölçüde Türk sanayisine bel bağlayan bazı ithalatçılar hayatta kalma mücadelesi verecek. Diğer bir seçenek de, Türkiye’den gelen malların Slovenya’daki üçüncü bir ülkenin limanı üzerinden aktarmalı olarak İsrail’e ulaşması. Nakliye rotası daha uzun olduğundan elbette daha pahalıdır.”

“İsrail’e karşı bir kartopu etkisi olabilir”

İsrail, Türkiye’ye karşı iki hamle düşünüyor. İlki, tüm ticaret platformlarına Türkiye’yi şikayet etmek. İkincisi de Türkiye-Filistin arasındaki ticareti engellemek. (Filistin’in ithal ettiği ürünlerin yüzde 18’i Türkiye’den.) SlickChain CEO’su Elad Barshan, “İsrail harekete geçmezse, Türkiye ötesinde bir kartopu etkisi olabilir. Diğer ülkeler İsrail ile ticarete kısıtlamalar ve hatta tam ambargo koymaya başlayabilir” diye uyardı.

İsrail’in bütün ithalatının % 6’sı Türkiye’den

Türkiye’den İsrail’e ihraç edilen mallar arasında yerel inşaat sektörüne yönelik çelik, demir, makine, plastik ve çimento ürünlerinin yanı sıra tekstil, motorlu taşıtlar, zeytinyağı ve sebze-meyveler yer alıyor. Türkiye, İsrail’in en büyük beşinci ihracatçısı konumunda… Geçen yıl İsrail’e yapılan ihracat 6.7 milyar doları buldu ve bu rakam İsrail’in tüm ithalatının yüzde 6’sını oluşturdu.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir